Tanrıyı Savunmak
Zamanı..
YAŞAMLA ÖLÜM
ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİYİ HENÜZ TANIMAYAN
KİŞİLER BAZI İNSANLARIN ZOR ZAMANLARINDA TANRI İÇİN DUYGULARINI
ANLAYAMAZLAR !
Paulo Ceollo "Simyacı"
adlı eserinde Yaşlı Bilge Kral'a şunları söyletiyor ; "
Tanrı, herkesin
izlemesi gereken yolu yeryüzüne çizmiştir, yazmıştır. Senin yapman
gereken, senin için yazdıklarını okumak yalnızca" Kral veya
Bilge olsun kimse Tanrının ne istediğini bilmiyor aslında ! Kaderi çizen,
bunu yaşatan gücün amacını çözmek haddimize düşmüyor ama bilgelerin
yanıtlaması gereken mistik olayları görmezden gelemeyiz. Geçen ekim ayında
İzmir'de hastalanıp ölümden döndüğüm hastaneden ayrılıp İstanbul'da
konunun uzmanı nice prof'ların ve uzman doktorların tedavisi ile artık bu
hastalık benim semtime bile uğramaz diye düşünürken 7 ay sonra İzmir'e
döner dönmez aynı sorunla karşılaşmak talihmidir yoksa talihsizlik mi ?
Geçmişin deneyimi ile
soruna hemen çare bulan hastane ekibine tedavi olmak talih sayılır ama
yeniden hastane odaları görmek ne sayılabilir ? Tanrının işaretini yorumlamak
için bilge olmak gerekmiyor. Bize düşen sadece kaderi yorumlamak görevi
olmadığı anlaşılıyor. Tanrıyı savunmak bana düşmez ama yaşadıklarım bunu
yapmamı gerektirdi. Çok genç yaşında ölümü bekleyen bir hasta tanıdım.
Tanrıya onun kadar bağlı ve bağnaz denecek kadar düşkün bir insan az
görülür. Buna karşın her saat Tanrı ile savaşıyor ve başına gelen dertler
için Tanrıyı suçluyordu. Benim kozmik takvimin bir noktasında orada olmam
ve sorunun nedenlerini görüp açıklamam kaderin mistik halkasının bir
nedeni olabilir mi ?
Bay "Ş"
24 Nisan 1983 tarihinde Türkiye'de 05.30'da dünyaya gelmiş. Doğum kentini
kimliği açısından saklı tutuyorum. Henüz 26 yaşında genç bir erkek. Dal
gibi incecik bedeni Yükselen karşıtı Satürn etkisiyle yaşam boyu kilo
sorunu vermeyecek ! Ancak iyileştiği zaman neler yiyeceğininin hayali ile
ayakta duruyor. Kronik böbrek yetmezliği var. İki böbrek çalışmıyor.
Bundan başka nedenleri bilinmeyen çeşitli sağlık sorunları var. Durmadan
özel bir gıda bulunan serumla besleniyor. Bunun dışında midesi kesinlikle
yiyecek kabul etmiyor ve çıkartıyor.
Bay "Ş" araba
sevdalısı. Otomobiller onun en sevdiği sohpet konusu. Bir gün istediği
arabaya sahip olursa nasıl değişiklikler yapacağını ve otomobili göz
kamaştırıcı hale sokacağını anlatıyor. Hastalık onu kemirdikçe Tanrı ile
söyleyişe başlıyor. Aslında aşırı ve abartılı din inancı var. Cehennemin
kapılarını anlatıyor ve hangisinin daha fazla kavuracağını hesaplıyor.
Böyle bir insanın Tanrı'yı suçlaması ve başına gelenlerin hesabını sorması
insanı şaşırtıyor ! Çektiği acıların sonucu olduğunu hissediyoruz.
|