Apollon  Tapınağındaki  Horoskop (Tıklayın)

Türkiye Sınırlarındaki  Cehennem

Kahin  Olmaya  Gerek   Bırakmayan  Ülke

Sırtlanların  Dansı

Erken veya Baskın seçim tarihi yaklaştıkça tansiyon da yükseliyor.  Bazıları  muhalif insanları korkutmak için filmlerdeki seri katiller gibi dehşetli hayaller uyduruyor ! Filmi daha heyecanlı kılmak ve izleyicileri sarsmak için uydurulan sahneleri gerçek sanıyorlar. Bunların içinde bir mafya esintili kişi insanların kafalarını nasıl kopartacağını anlatıyor. Acaba ülke seçimlere mi gidiyor yoksa 3.Dünya savaşı başladı da haberimiz mi olmadı ? Galiba Işid manyakları ile aynı tezgahtan çıkma birileri  halüsinasyon  içinde yaşıyorlar. Bir şeyler karıştırıp gerekirse kan dökerek biz bu tahtı kimseye vermeyiz demek istiyorlar.  Vahşi Afrika'nın belgesel katilleri içinde en sevimsiz olanı Sırtlandır. Hem görünüşü çirkindir hem de ulumaları insanı dehşete düşürür. Bir arada manyakça saldırmaları ünlüdür. İşte bizim yalaka takımının sosyal medyadan ulumaları da Sırtlanların   vahşi dansını anımsatıyor.

Bunlar ülkenin en erkene alınan seçim tarihine kadar bile dayanacak ekonomik gücünün olmadığını bilmezler mi ? Bu yazıya başladığımda Türkiye'nin kredi notunu "- B" kategorisine düşürdüler.  Yeter ki Başkanlık elimizden gitmesin diye ülkeyi bile ateşe atacak bir hırs yükü göze çarpıyor. Gerçekten de Türkiye'nin var olma savaşı olacağa benziyor. Bu mücadele normal şartlarda da olmayacak. Bir tarafın gücü tüm olanakları sahiplenmeye şartlanmış ve gözü kara olarak en olmadık şeyleri kullanmaya hazır. Oysa muhalefet sadece sağduyu sahibi vatanseverlerin  iyi bir günde olmalarına bağlı bir kaderi hayal edebilir.

Gerçekten kader bu durumda ne yapacak dersiniz ? Acaba kozmik gücün kılıcı  İskender gibi bir vuruşta Gordion düğümünü kesebilecek mi ? Bunu anlamak için  Türkiye'nin 24 Haziran 2018 günü  Sarvatobhadra Vedik haritasına bir göz atmamız gerekiyor. Bu harita Vedik sistemindeki Takımyıldızlar içinde yerleşen Ay Nakshatra'larına göre hazırlanmıştır. Ay Yükselen yerleşimine göre Türkiye'nin vatan denen kutsal özelliklerini temsil eden nakshatra yerleşimi yani "DESA", Sarvobhadra haritasında "Anuradha" Nakshatra içindedir. Bu yerleşimin  transit gezegenlerden aldığı görünümlere "VEDHA" denir. Eğer Anuradha evi zararlı bir gezegenden görünüm alırsa Kutsal Vatan bir şekilde tehlike altındadır. Yani gelecek için olmak veya olmamak zamanıdır.

Türkiye'nin Sarvatobhadra haritasındaki Anuradha nakshatra (DESA) 24 Haziran 2018 günü gece yarısına doğru AY ve VENÜS görünümleri (Vedha) alıyor.  Bundan başka müthiş bir görünüm daha var. Haritadaki "KARMA"  evi olan "Swati" nakshatra evinde ise "JÜPİTER" var.  Demek ki Sırtlanlar ne kadar iştahlı olsalar ve danslarını yapsalar da tarihe geçecek bir kurtuluş günü yaşanacaktır.  Burada açıklanan Vedik astroloji kurallarını 16 Nisan 2017 günü için sınadığımızda  ise ortaya tamamen kara bir tablo çıkıyor. Sırtlanlara duyurulur ...

©Yücel Sügen

03.05.2018

Kahin  Olmaya  Gerek   Bırakmayan   Ülke  !

2019 sonunda yapılması gereken seçimleri 1 yıldan fazla öne alan ve 24 Haziran 2018 günü yapılmasına karar veren iktidar ve bir siyasi parti ortaklığı aklımıza Ziya Paşa'nın şiirinden bir mısra getirdi. "Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın ?" Gerçekten kendisi budala olan birisi tüm dünyayı kendisi gibi görür ve diğer budalalar tarafından alkışlanır  ! Bu ülkede kahin olmaya gerek yoktur. Tanrı bile evrende duyarlı ve gizemli koordinatlar yaratmıştır. Kulların geleceği görmesi ve kendilerini düzeltmesi için ilahi bir sistem ortaya çıkar.  İnsanların kurduğu düzende bazı  cesaretli budalalar kendilerini meydana atarak doğruyu sadece kendisinin bildiğini iddia ederler. Sözlerine bir de insanların duyarlı olduğu din konularını katınca ortaya cennet içinde cehennemler çıkar. İşte Türkiye'de durum buna benziyor. Artık astrolojinin bile gizemi çözme şansı kalmıyor. Çünkü ayakların baş olduğu dönemlerden yeteri kadar deneyim sahibi bir ülke burası. Bir hamamda tellak olan serseri birisi çıkıp düzene karşı çıkabiliyor ve insanları peşinde ölüme sürüklüyor.

31 Mart olayında sokaklarda genç öğrencileri kıstırıp canlarını alan meczuplar eğitimsiz bir alay budalaydı.  Mustafa Kemal'in de görev yaptığı Hareket Ordusu İstanbul'a girip yeniden düzenin kurulmasını sağlamıştı.  Görüldüğü gibi arada bir tarihte aylakların, eğitimsiz cahillerin ve dini kullanarak çıkar sağlayan sahtekarların toplumun yolunun önünde engeller oluşturduğu görülmüştür. Böyle süreçlerde ortada göze çarpan ne kadar çok anormallikler varsa bunlardan gözler kaçırılır. Her şey normal ve eşyanın tabiatına uygun olduğu sanılarak tarihi yanlışlar peş peşe yapılır. İlerde tarihi yazanlar bu süreçte yaşanan vurdum duymazlığı acaba nasıl yorumlayacaktır ? Gerçi bunun örnekleri başka ülkelerde de görülmüştür. Mesela, Fransa kraliçesi Marie Antoinette açlıktan sokaklara dökülen vatandaşlarını görünce, "Ekmek yoksa pasta yesinler.." diyebilmiştir. Sonunda giyotin  bıçağı kellesini keserken acaba aklından neler geçiyordu ?

Türkiye'de erken seçim için "Baskın Seçim" etiketi yakıştıran kesimler, 16 Nisan 2017 günü halkın oylarını çeşitli oyunlarla değiştiren bir seçim kurulunun denetiminde  yeni bir seçime gitmenin demokrasiye aykırı olduğunu ileri sürmekte. Ayrıca olağanüstü hal çerçevesinde seçime gitmenin de yanlış olduğu iddia edilmekte. Seçim için karar verildikten sonra mecliste  seçim kanunlarının çıkartılması da hoş karşılanmıyor.  Bunlardan daha önemlisi bir partinin seçime girmesi engellenmektedir. Demokrasilerde yamukluğun son örneğidir. Nereden bakılsa seçim değil bir tiyatro gösterisi hazırlandığı kanısı var. Bu şartlarda seçime gidilmesi Türkiye'yi ilerde çok derin sorunlarla baş başa bırakabilir.

Bu konuda kahin olmaya ve seçim için astrolojik analiz hazırlamaya bile gerek yok ! Bir halk şarlatanlara bu kadar boyun eğdiği zaman başına neler geldiği tarihte defalarca görülmüştür.  Bunun yorumu bile yapılamaz. Ancak insanın aklına şu gelebilir : "Demek ki ilahi adalet sonunda acı bir ders vermek için  bir süre daha pek çok kayba göz yumacaktır !"

©Yücel Sügen

21.04.2018

Türkiye'nin   Sınırlarındaki  Cehennem

Türkiye Mundane Vedik haritası 29 Ekim 1923 / saat 20.30/Ankara için hazırlanır. Vedik Rasi (Doğum) haritası aşağıda verilmiştir. Bu haritanın Yükselen Burcu (1.Ev)  İKİZLER olup natal Ay da burada yerleşmiştir. Bu durumda yaşanan zamana ait transit gezegenlerin yorumu Ay burcuna göre yapılır. Yaşadığımız zamanda çok zorlu kozmik enerjiler veren SATÜRN ve MARS Yay burcundadır ve Türkiye haritasında 7.evden geçmektedir.

Satürn-Mars gezegenlerinin Yay burcundan geçerken oluşturduğu son derece dehşetli enerjiler kişisel hayatlarda olduğu gibi ülkelerin haritalarında da önemli etkiler oluşturmaktadır. Dünyanın neredeyse bir savaşa girmekten bahsettiği bir zamanda olayların tetikleyicisi olmaktadır. Aslında ABD yönetiminin dünyada kopardığı iftira dalgasının birincisi de değildir bu olay. Daha öncede Irak'ta kimyasal silahların bulunduğunu iddia eden "Kanlı Bush yönetimi" bölgeyi cehenneme çevirmeye başladığı  2003 yılında da yalanlar uydurmuştu. Savaşın başlama zamanında ilginç bir kozmik tablo vardı. T.Satürn İkizler burcunda ve T.Mars Yay burcundaydı. Türkiye haritasında yine Yükselen burcun ve 7.evin etkilendiği anlaşılıyor.

Bölgemizde ortaya çıkan çeşitli olaylar Türkiye'yi derinden etkilemektedir. Ülkeler yıkılmakta ve ortalığı kan doldurmaktadır. Anne ve babalarından zorla alınan genç kızlar bazı siyasetçilerin "Öfkeli gençler" diye nitelediği haydutların haremi yapılmaktadır. Ölüm makinelerinin çalıştığı ve kentlerin yerle bir olduğu ülkelerinden kaçan milyonlarca göçmen Akdeniz sularında telef olmakta, bir kısmı Avrupa ülkelerine girmeyi başarmakta ama büyük çoğunluk Türkiye'de kalmaktadır. Sonuçta "Arap Baharı" uydurması ile başlayan katliam ve kaos tüm sınırlarımızda cehennemi yaratmıştır.

ABD ve Batılı blok ülkelerin son oyunu da Suriye'de kimyasal gazların kullanıldığı ve çocukların öldürüldüğü yalanıdır. Dünyayı tahrik ederek Suriye'yi istila etmenin hazırlığını yapıyorlar. ABD Başkanı Trump da en az Kanlı Bush kadar aymaz ve şeytan ruhlu birisidir. Ne yazık ki dünya ülkelerin başında insanların ölüme gönderilmesi için gücü ele geçirmiş bir takım yeni Hitler ile doludur.

Türkiye'nin Mundane haritasında 7.ev natal MARS, SATÜRN ve RAHU görünümleri almaktadır. Yani sınırlarımız düşmanlarla çevrilmiştir. Bu durumu çok iyi kavrayan Büyük Atatürk, "Yurtta sulh, Dünya'da sulh" diyerek gelecekteki tehlikeden ülkesini korumaya çalışmıştır. Günümüzdeki kozmik tabloya göz atarsak Türkiye haritasının 7.evinden T.Satürn ve T.Mars geçiyor. Bu görünüm ateş, kan, kaos ve facia habercisidir. Sınırlarımızda gerçek bir kaos işaretini vermektedir. Böyle zamanlarda ülkesinin varlığını korumak ve halkının ziyan olmasını önlemek isteyen yönetimlerin belaya bulaşmamaları ve "Yurtta sulh, dünyada sulh" ilkesine sarılmaları gerekiyor. Astroloji bize yapılacak en ufak bir hatanın felaketlere neden olacağını gösteriyor.

©Yücel Sügen

11.04.2018

APOLLON  TAPINAĞINDAKİ   HOROSKOP

ANTİK  ÇAĞLARDAN   BERİ   AYAKTA   KALAN  TEK  KEHANET   ARACI    HOROSKOPTUR.

Aslında astroloji öğrenmek sadece geleceği görmek adına okült çalışmalar yapmak değildir. Astroloji öğrenmek Tanrının lisanını anlamaktır. Bu konuda insanların antik çağ uygarlıklarından beri uyguladıkları kehanet yöntemleri içinde en sağlam temeli ve uzun ömürlü olanı astrolojidir. Antik çağda, MÖ. 9. yüzyıldan beri uzanan zaman sürecinde ünlü kehanet merkezleri olan DELPHİ, DİDİM, LEBRANDA ve KLAROS tapınaklarında karşımıza taşlara kazınmış horoskop taslakları çıkar.  Bunların dışında Efes antik kentinde Artemis tapınağı yolunda horoskop şeklini görebilirsiniz. Antik çağda bile kaderi sorgulayan insanlar horoskopu kaderin mistik çözümü olarak görmüştür.

Didim’de, Apollon tapınağı en ünlü kehanet merkezlerinden biriydi. Ayakta kalan sütunları bile ne kadar görkemli bir yapı olduğunu gösteriyor. Ana girişin solunda zemindeki mermer yüzeyinde kazınmış horoskop taslağı sekiz evden oluşur. Eski Yunan uygarlığında “Oktotopos” adı verilirdi. Okto demek sekiz anlamına gelir. Topos da yer (Ev) demektir. Horoskopta evlerin dizilişinde Yükselen Doğu ufkunda olmak üzere 1.ev çizgisidir. Saat yelkovanı yönünde 2.ev (Para) gelir. Bunu Yolculuklar, Ebeveyn, Çocuklar, Sağlık, Eş ve Ölüm evleri izler.  Evlerin dizilişi bildiğimiz 12 ev bölümlü horoskop dizimine göre ters yönde olur. Oktotopos veya Dominion horoskop sistemi orijinal şekli eski Mısır uygarlığının başlarına dayanmaktadır. O halde zamanımızdan 5 bin yıl öncesine uzanır.

Bilindiği gibi Apollon tapınakları kehanet yerleri olarak ünlenmiştir. Burada yaşayan Orakl yani rahibeler ziyaretçiden soruyu alıp cevabını bir kuyudan esinlenerek mısralar halinde verirlerdi. Ünlü Apollon tapınaklarının görkemli mermer sütunları arasında zemine kazınmış  Yunanlıların Oktotopos adını verdikleri 8 evden oluşan horoskoplar modern çağların 12 evden oluşan horoskopu ile farklıdır. Zaten bu konuda en bilgili görünen müze danışmanı bile zemine kazınan şekilleri bir dama oyunu olarak açıklamıştır ! Apollon tapınağını gezegenlerin bir zamanların çok ünlü Dominion horoskop modelini anlayamadıkları belli oluyor. Aksi halde astroloji kaynaklarında açıklaması olurdu. Bu bakımdan astroloji dünyasına ilk kez şekillerin açıklaması Astromistik'ten yapılmış oluyor.

Oktotopos (8 Ev) Yöntemi  Nedir  ?

Astroloji ile ilgilenen herkes horoskopta 12 Ev bölüşümü olduğunu görmüştür. Vedic horoskopların şekli farklıdır ama sonuçta hepsinde 12 ev dizilişi vardır. Her ev bir yaşam alanını temsil eder. Adı Yunanca Oktotopos olan 8 Ev bölüşümü horoskopta Yükselen Burç yine Doğu yönünde ve Gün doğumu noktasındadır. Horoskopun diğer evleri ise Yükselen Burçtan sonra saat yelkovanı yönünde 2.ev, 3.ev..ve 8.ev olarak yerleşir. Evlerin yerleşimi bildiğimiz sisteme göre ters yöndedir.  Oktotopos horoskop bölüşümünü aşağıda verdiğimiz şekilde görmektesiniz.

Sekiz sayısı ile ilgili tarihin eski çağlarına Asur ve Sümer uygarlıklarına kadar giden açıklamalar yer alır. Örneğin, Asur kaynaklarında dünyaya hükmeden sekiz rüzgar yönü vardır. Sümerliler ise Gökyüzünün sekiz parçadan oluşan taksimatını kullanmıştır. Gökyüzünün benzer şekilde bölünmesi eski Çin astroloji sisteminde de karşımıza çıkmaktadır. Asur veya Keldani yöntemi olan sekiz ev sisteminin daha sonra Yunanlı astrologlar tarafından benimsendiğini kabul edebiliriz. Aynı şekilde Mısır antik çağ uygulamaları da benzer şekilleri göstermektedir. Dominion horoskopta burçların yaşam alanları ile ilgileri astrolojinin bilinen kurallarına göre uyarlanır. Örneğin 1.Ev Hayat/Koç Burcu, 2.Ev Para/Boğa Burcu/Akrabalar/İkizler Burcu gibi. 8 Ev sisteminde her evin açısal genişliği 45 derece olur. Güneş 70 derece Akrep burcunda olunca  6.evde (Bilgi) yerleşir. Ay  40 derece İkizler burcunda ise 1.evde (İletişim) yerleşecektir.

Günümüzde kullanılan 12 ev sisteminde horoskopun  9.ev, 10.ev, 11.ev ve 12 ev yaşam alanları Keldani yöntemlerine göre 8.Ev sisteminde "Hayat" (1.Ev) ile sembolize edilir. Birinci ev doğum zamanındaki Ay mevkisinin derece ve dakikası ile başlar. Başlangıçtaki Ay yerleşimine göre evlerin 45 derecelik genişlikleri Zodyak yönteminde Ay evrelerini temsil eder.  Üçüncü evin başlangıcı yani, başlangıçtaki Ay yerleşimine göre 90 derece konumu aslında birinci kritik noktayı oluşturur. Bu yerleşime göre 8.Ev ve 4.Ev yöneticilerinin görünümlerini dikkatli şekilde analiz edilir.  Burada dikkat edilecek unsurlar Ay'ın hız değişimi, Enlem değişimi ve Ay derecesi ile sabit önemli yıldız arasındaki açı olacaktır. İkinci kritik evre  Ay'ın başlangıçtaki konumundan 180 derece sonrasıdır. Eğer hastalık Ay dönüşüne kadar iyileşmezse akut kronik (uzun süreli) bir hastalığa dönüşür.

Sekiz Ev yerleşimli horoskopta (Oktotopos) sistemin sadece kavuşumlar, karşıtlar ve kareleri kapsaması genel olarak kötümser yorumlara yol açması anlamına gelmektedir. Üçgen ve altmışlık açıları kapsamaması bunların astrolojiye daha sonra katılmaları olabilir. Bazı astrologlar 12 ev sisteminde gezegenlerin 9,10,11 ve 12.evlerdeki yerleşimlerinin aslında hatalı yorumlara neden olduğunu ileri sürerek 8 Ev yöntemini övmektedir. Bu sistemdeki saat yelkovanı yönündeki ev yerleşimi yüzyıllar boyunca kehanet merkezlerinde bile itibarını korumuştur. Apollon tapınağında zemine kazınan Oktotopos horoskopu aslında orakl saltanatına karşı bir çıkış olarak görülebilir. Didim'deki Apollon tapınağında zeminde duran Oktotopos horoskopu kimbilir kaç gezginin kaderini göstermekte kullanılmıştır ? Aynı horoskop taslağını oradan çok uzakta, Ephesus'da zeminde kazınmış olarak görmek astrolojinin antik çağdaki gücünü gösteriyor. Astromistik çağlara damgasını vuran bir okült uygulamayı gün ışığına çıkartmıştır.